7 Ocak 2015 Çarşamba

Muğla Hakkında Genel Bilgiler



Muğla' nın İlçeleri: Bodrum, Dalaman, Datça, Fethiye, Kavaklıdere, Köyceğiz, Marmaris, Milas, Ortaca, Ula, Yatağan' dır.

Coğrafyası: Muğla İli, ülkemizin güneybatı köşesinde, Toros kıvrım sistemiyle Batı Anadolu kıvrım sisteminin iç içe girdiği dağlık ve engebeliğin Menteşe yöresinde yer almaktadır. 

Dağları örten kıyıya inen ormanları ve geçmiş uygarlıkların kalıntılarıyla bezenmiş doyumsuz güzellikleri vardır. 
Şehir merkezi Karadağ, Kızıldağ, Masa dağı, Hamursuz Dağı ile çevrelenmiş olup Hisar Dağından ovaya doğru yayılır.

İklimi: Muğla' da Akdeniz iklimi etkisinde kalan kara iklimi hüküm sürmektedir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yağışlar genellikle Kasım ve Mart ayında yoğundur. Yıllık sıcaklık ortalaması 14.9' dur.

Tarihçesi: Muğla ili, Antikçağ’ da Karia olarak bilinen bölgenin sınırları içinde kalmaktadır. Kentin adı, 1889 Aydın Vilayet Salnamesi’ nde “Mobella” olarak geçmektedir.

Yerleşim tarihi M.Ö. 3000’ lerdeki Doğu Yunanistan ile Batı Anadolu kıyıları arasındaki karşılıklı göç hareketleriyle başlamaktadır. Bölgedeki ikinci büyük göç olayı M.Ö. 12. yüzyıl başlarındadır. Muğla bölgesine hâkim olan Karialılardan sonra M.Ö. 1200’ lerde gelen kolonistlerin egemenliği görülür. Daha sonra Pers, Makedonya egemenliğine giren bölge Büyük İskender’ in ölümüyle sırasıyla Seleukosların, Rodos Krallığı’ nın, Roma ve Bizans İmparatorluklarının egemenliğine girmiştir.

1261 yılından sonra Menteşe Beyliğiyle Türklerin eline geçen Muğla, Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlıların egemenliğine geçmiş ve sancak yapılarak, Anadolu Eyaleti’ ne bağlanmıştır.

Muğla'da Ne Yenir: Muğla ve ilçeleri zengin yemek çeşitleri ile Türk Mutfağı' nın özelliklerini yansıtır. Özellikle sebze yemeklerinde ve hamur işlerinde görülen çeşitlilik şaşırtıcıdır. Tarhana, ara ve dutmeş (çorbalar); çopur, döş, çızdırma, gürlen kebabı, sura, ballık kavurma, dövme köfte ve karın-kumbar dolması (et yemekleri); her tür balık ızgara ve buğulama, pirinçli balık (balık); hardal haşlaması, börülce kavurma, sirken otlaşı, ekşili biber, galli patlıcan (sebze); ballı kabuk, üzüm köftesi, hoşmerim, pekmez reçeli, üzüm, domates, patlıcan ve kabak reçeli (tatlılar) yöreye has mutfak kültürü ürünleri olarak tadılmaya değer lezzette yiyeceklerdir.

Muğla'dan Ne Alınır: Özellikle Milas, Bodrum ve Yatağan ilçelerine bağlı köylerde halıcılık en yaygın el sanatlarındandır. Fethiye' de kilim ve destar dokumacılığı gelişmiştir. Yatağan İlçesi Kavaklıdere Bucağı' nda bakır dövme eşyalar yapılmaktadır. Milas, Bodrum ve Yatağan halılarından, Fethiye kilim ve destar dokumalarından, Kavaklıdere Bucağı bakır dövme eşyaları yöreden alınabilecek hediyelik eşyalardan yalnızca birkaçıdır.

Muğla' ya nasıl gidilir?

Karayolu: İl merkezinden her biri ayrı tarihi ve turistik özelliklere sahip ilçelerine, komşu iller ile diğer illere ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. Karayolundan İzmir, Ankara, İstanbul otobüs seferleri ile ulaşılmaktadır. Diğer ilçelere ve kent içi ulaşım minibüslerle yapılmaktadır. Otogar Tel: (+90-252) 212 61 30

Havayolu: Havayolu ulaşımı için Bodrum ve Dalaman Havalimanları kullanılabilir. Dalaman Havalimanı Tel: (+90-252) 792 52 91 Bodrum Havalimanı Tel: (+90-252) 523 01 29

Denizyolu: Fethiye, Bodrum, Marmaris, Datça ilçeleri arasında feribot seferleri de yapılır. Güllük, Gökova, Fethiye, Bodrum, Marmaris ve Datça en önemli ihracat limanlarımızdandır.

Demiryolu: Muğla ili sınırları içinde demiryolu ulaşımı bulunmaz.

Muğla'daki Tarihi Eserler ve Turistik Yerler

Muğla Türkiye’nin en güzel, yabancı ve yerli turistlerin en çok rağbet ettiği gelişmiş turizm merkezlerinden biridir. Târihin en eski şehirlerinden biri olan Muğla’da eski devirlerden, Selçuklu ve Osmanlılardan kalan pekçok eser vardır.

Ulu Câmi: Menteşeoğullarından İbrâhim Bey tarafından 1344’de yaptırılmış olup, en eski Türk eserlerindendir. Çeşitli zamanlarda yapılan tâmirler yüzünden orijinalliğini kaybetmiştir. Muğla’nın en büyük câmisidir.

Kurşunlu Câmii: Esseyyid Şucâeddîn tarafından 1494’te yaptırılmıştır. 1853’te gördüğü tâmir sırasında kubbesi kurşunla kaplanınca, Kurşunlu Câmi diye meşhur oldu.

Şeyh Câmii: Şeyh Bedreddîn tarafından 1565’te yaptırılmıştır. Minâresi 1806’da eklenmiştir. Çeşitli zamanlarda tâmir görmüştür. Şeyh Bedreddîn mezarı câminin hazîresindedir.

Pazaryeri Câmii: Bartıkoğlu Hacı Ahmed Ağa tarafından 1843’te yaptırılmıştır. Minâresiz olarak yapılan câmiye, minâre 1866’da Köseoğlu Hacı Mehmed Ağa tarafından eklenmiştir.

Saburhâne Câmii: Saburhâne Dergâhının yerine Tavaslıoğlu Hacı Osman Ağa tarafından 1848’de yaptırılmıştır.

Şâhidî Câmii: Şeyh Seyyid Kemâleddîn adına 1390 senesinde yaptırılmıştır. Yanında bir tekkesi vardır. Çeşetli zamanlarda tâmir görmüştür. Bahçesinde, câmiye adını veren Mevlevî şeyhi Şâhidî’nin ve başka din büyüklerinin mezarları vardır.

Mustafa Paşa Câmii: Bodrum ilçesinde kalenin karşısındadır. Kızılhisarlı Mustafa Paşa tarafından 1723’te yaptırılmıştır.

Tepecik Câmii: Bodrum ilçesinde 1735’te Hasan Ağa tarafından yaptırılmıştır. Birinci Dünyâ Savaşında yıkılan kubbe daha sonra tâmir ettirilmiştir.

Hacı İlyas Câmii: Milas’ta Orhan Bey tarafından 1330’da yaptırılmıştır. İlyas mahallesindedir. Dikdörtgen plânlı olup çatısı kiremitle kaplıdır.

Ulu Câmi: Milas ilçesinin en büyük câmisidir. Ahmed Gâzi tarafından 1378’de yaptırılmıştır. Minâresi sonradan eklenmiş olup 33 basamaklı açık merdiven şeklindedir.

Firuz Bey Câmii: Milas ilçesinde Menteşe vâlisi Hoca Firuz Bey tarafından 1394’te yaptırılmıştır. İlk devir Osmanlı mîmârisinin güzel örneklerinden biridir. Gök Câmii de denir. Kapısı oymalı ve taş kakmalıdır. Beş kubbelidir. Minâresi, açık minâre türündendir.

Ağa Câmii: Milas’ın, Toptaşı Tepesinin batısındadır. Hacı Abdülazîz Ağa tarafından 1737’de yaptırılmıştır. Dikdörtgen plânlıdır. Minâresi 1886’da yapılmıştır.

Ahmed Gâzi Medresesi: Milas ilçesinde 1375’te Ahmed Gâzi tarafından yaptırılmıştır. Yanında Ahmed Gâzinin türbesi vardır. Avlu çevresinde dizilmiş olan medrese odaları küçük ve boştur.

Şemsiana Türbesi: Muğla’nın Saburhâne mahallesindedir. Birkaç kere kaldırılmak istendiyse de muvaffak olunamadı. Şemsiana, Muğla ilinin içme suyunu getirmiş olmasıyla meşhur olmuştur.

Hamursuz Dede Türbesi: Türbede 1380-1450 senelerinde yaşayan Hamursuz Dede isimli bir zât medfundur. Aynı isimle anılan bir tepenin üzerindedir.Rivâyete göre Kurbazâde Medresesi mutfağında hamur işlerine baktığı ve hamura maya katmadığı için Hamursuz lakabıyla meşhur olmuştur.

Sarıana Türbesi: Marmaris’te Güllük’e giden yol üzerindedir. Sarıana kerâmet göstererek Kânûnî Sultan Süleymân Hana Rodos’un feth edileceğini müjdelemiş; ineğiyle de ordunun süt ihtiyacını karşılamıştır.

Beçin Kalesi: Muğla yakınlarında olup, Bizans kalıntıları üzerine Menteşeoğulları tarafından yaptırılmıştır. Önemli bir merkez olup, Menteşeoğulları beyleri Beçin’de otururlardı. Kalede Medrese, Menteşeoğlu Gâzi Ahmed Beyin türbesi ve hamamı vardır.

Bodrum Kalesi: Roma katolik kilisesine bağlı Rodos şövalyeleri tarafından on beşinci asırda havari Petrus adına yapılmıştır. Kalenin dört burcu ayrı ülkelerce inşâ edilmiştir. En büyük (aslanlı) kuleyi İngilizler, en yüksek yerdekini İspanyollar yaptırmıştır. Kale duvarları Hıristiyanlarca kutsal sayılan kişilerin kabartmaları ile Lâtince ve Yunanca yazılarla ve Rodos şövalyeleri armaları ile süslenmiştir. Kale daha önce zelzelede yıkılan Bodrum (Halikarnas) mozalesinin taşları ile yapılmıştır. Bu kale Cumhûriyet döneminde onarılmış ve bir kısmı müze haline getirilmiştir. Asma köprülü 5 kapısı, 3 kulesi ve 3 kat suru vardır. Osmanlılar kaleyi hapishâne olarak kullanmışlardır. Bodrum açıklarında Yassıada civârında deniz altından özellikle Fenike gemisinden çıkarılan eserler bu kalede toplanmıştır.

Kalenin Osmanlı döneminde câmiye çevrilen kilisesi 1965’te su altı müzesine çevrilmiştir. Bodrum Limanında 40 m derinlikle 400 sene önce batan Osmanlı ticâret gemisi çıkarılma çalışmaları devam etmektedir.

Keramos Kalesi: Muğla’nın 64 km güneydoğusunda Keramos’ta eski çağlardan kalma bir kaledir.

Marmaris Kalesi: On altıncı asırda Kânûnî Sultan Süleyman Han koydaki yarımada üzerine yaptırmıştır.

Mozule Anıtı (Mausoleum): Dünyânın yedi harikasından biri sayılan bu anıt Bodrum’dadır. M.S. 353 senesinde Karia Kralı Mausales adına yaptırılmıştır. Anıtkabirdir. Burada 19. asırda kazı yapan İngilizler, bulunan heykelleri British Museum’a götürmüşlerdir. Anıtın yalnız yeri, temelleri ve bâzı kabartmalı sütunlar kalmıştır. Londra’daki müzede bulunan bu anıt 44 metre yükseklikte, beyaz mermerden 24 ayak merdivenle çıkılan yuvarlak bir kaideye oturmuş ve zamanla zelzeleden yıkılmıştı.

Tiyatro: Mozulenin karşısında Göktepe denilen yerdedir.

Ayrıca Agora, Mars Tapınağı ve Kilise Bodrum’daki eski eserlerden başlıcalarıdır.

Myndos Şehri Harâbeleri: Bodrum’a 23 km uzaklıkta bulunan Gümüşlik’tedir.

Knidos Şehri Harâbeleri: Datça’nın batısında M.Ö. 7. asırda Dorlar tarafından kurulmuştur. Burada bulunan Démeter Tapınağının mühim kısmı Londra’da British Museum’dadır. Bu harâbelerde tiyatro, surlar ve çeşitli yıkıntılar vardır. Cumal ve Kargı kiliseleri Bizanslılardan kalmadır. Tekir burnundadır. Birbirine bağlı iki şehirden meydana gelmiştir. Miken, İskender, Roma ve Bizans devrinde Afrodisias mezhebinin merkezi olmuştur. Altıncı asırda İslâm levendleri şehri bir ara ele geçirmiştir. 1856-1858’de İngiliz arkeologları kazılarda bulduğu heykel, kandil ve paraları Londra’daki British Museum’a kaçırmışlardır. Büyük tiyatronun mermer taşlarını ise Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa; Kahire’deki sarayının inşâatında kullanmıştır. Dolmabahçe Sarayındaki bâzı mermerler buradan gelmiştir. Aslanlı anıt Londra’daki müzeye kaçırılmıştır. Bu şehirde yirmi bin ve on bin kişilik tiyatro, pembe tapınak, kâinat tapınağı, Akropol, Nekropol (mezar odaları) başlıca eserlerdir.

Amos Şehri Harâbeleri: Marmaris yakınlarında M.Ö. 5. asırda kurulan ve korsanların barındığı bir şehirdi.

Telmessos Şehri Harâbeleri:
Fethiye yakınlarında Lidyalıların kurduğu bir liman şehridir. Kakasbos Tapınağı, Aminta, Anıt kabri, kayalara oyulmuş Lidya mezarları, su kemerleri, sarnıçlar ve kale başlıca kalıntılardır. Amintas Kuyu Mezarı Makedonya Kralı İskender’in komutanlarından Amintas için M.Ö. 4. asırda yapılmıştır.

Caunus Şehri Harâbeleri: Köyceğiz’in güneyinde Dalyan köyünde eski bir şehir kalıntılarıdır. Yirmi bin kişilik tiyatro, su kemerleri, kayalara oyulmuş mezarlar, saray ve surların harâbeleri bulunmaktadır. M.Ö. 4. asırda Giritliler tarafından yapılmış, Karia liman şehridir. İskender, Pers, Roma ve Bizans devirlerini yaşamıştır.

Ören Harâbeleri: Eski çağlara âit bir şehir harâbeleridir. Milas yakınında deniz kenarındadır. Eski Keranos şehri kalıntılarıdır.

Patara Harâbeleri: Eski çağlara âit bir şehir harabeleridir. Lidya şehridir.

Labranda Harâbeleri: Eski çağlara âit bir şehrin kalıntılarıdır. Milas’a 10 km mesâfede Kargacık köyü yakınındadır. Karia’nın en eski şehirlerindendir. M.Ö. 4. asırda kurulmuştur. İki giriş kapısı, tapınak, tepede kale ve oda mezarlar başlıca kalıntılardır.

Pınara (Minare Köyü) Harâbeleri: Eski çağlara âit bir şehir kalıntısıdır. Lidya şehirlerinin en önemlisiydi. Tiyatrosu ve 2500 kaya mezarı ile mağaralar vardır.

Kınık (Ksantos) Harâbeleri: Eski çağlara âit bir şehir kalıntısıdır. Lidya medeniyetinin önemli şehirlerindendi.

Ayaklı Köyü Harâbeleri: Milas-Selimiye yolu üzerindeki Ayaklı köyü eski çağlarda bir Karya şehriydi. Romalılara âit Evromos Tapınağı buradadır.

Kapıkırık Köyü Harâbeleri: Milas civârındaki bu köyde Heraklea şehri bulunuyordu. Bizans’tan kalma manastır, eski çağlara âit tiyatro ve şehir kalıntıları mevcuttur. Bafa Gölü kuzeydoğusundadır. M.Ö. 5. asırda Lamos Körfezinde kurulu bir liman şehridir. Piskoposluk merkezi idi. Menderes’in getirdiği alüvyonlarla denizden uzakta kalmıştır. Şehri kuşatan yüksek surlar, Dor üslûbu Athena Tapınağı, Agora (çarşı), konsey binâsı(buleutrion), Roma Hamamı, Endymior Tapınağı, kale ve kale kalıntıları vardır.

Kedreia Harâbeleri: Marmaris’in 18 km kuzeyinde Kerme Körfezinde Sedre Adası üzerindedir. Karia bölgesinin küçük bir şehriydi. Kıyı surları. Roma Tapınağı (Bizanslılar kiliseye çevirmiştir), at nalı şeklinde tiyatro, sarnıçlar, tersâne, Roma Metropolü günümüze gelen kalıntılardır.

Bargylia Harâbeleri: Günlük’ün 6 km güneydoğusunda Kemikler köyü yakınındadır. İkitepe üzerinde kurulan bir Karia şehridir. Tapınak, tiyatro, surlar, odeon, kapaklı uzuntaş, lahitler vardır.

Uydai Harâbeleri: Karaoğlan Dağı eteğinde Milas’a 7 km mesâfede Damlıboğaz köyündedir. Karia şehridir. M.Ö. 6. asırda kurulmuştur. 2,5 m yükseklikte surlar, Apollon ve Artemis tapınakları, lahitle, 41 kalker mezar vardır.

İasos: Güllük Koyunda Asun Kurin köyündedir. M.Ö. beşinci asırda kurulmuştur. Karia şehridir. Piskoposluk merkeziydi. Sarnıçlı kale, 21 basamaklı tiyatro, kabartmalı sütunlar, mezar odalar, agora ve ana kapı günümüze gelen kalıntılardır.

Strantonikeia Harâbeleri: Yatağan’a 8 km mesâfede Eskihisar köyündedir. M.Ö. 218’de Suriye KralıAntiokos karısının ismini vermiştir. Açık hava müzesinde kale, saray kapısı, çiçekli sütunlar, tiyatro sergilenir.

Tios-Doger Harâbeleri: Fethiye’ye 25 km mesâfede Döğer bucağındadır. Kabartmalı mezarlar ve sur kalıntıları vardır.

Üzümlü Harâbeleri: Kadyanda şehrinin harâbelerinden kabartma resimlerle süslü mağaralar, tiyatro, büyük ev sarnıçları, Lidya dilinde yazılmış anıt vardır.

Sidima (Dodurga) Harâbeleri: Eski Sidima şehri harâbeleri, Dodurga köyündedir. Beyaz mermerden yapılmış kitâbeli mezarlar vardır.

Lidya Kaya Mezarları(Amintas Anıtı): Fethiye civarında kayalara oyulmuş mezarlardır. Dördüncü asırda yapılmıştır. Ayrıca Roma ve Bizans devrine âit kaya mezarlar da vardır.

Leton Tapınağı: Fethiye yakınlarında Lidya Kralı Sarpedor adına M.Ö. 4. asırda yapılmıştır. Zeus Tapınağı: Milâs’ta M.S. 2. asırda yapılmıştır. Augustos Tapınağı: Milas’ta M.S. 1. asırda yapılmıştır.

Gümüşkesen Anıtı (mezarı): Milas’tadır. Korent başlıklı sütunlarla süslü Roma mezarıdır. M.Ö. 1. asırda yapılmıştır. Piramit biçimli bir çatıyla örtülüdür. Tavanı geometrik şekiller ve çiçek motifleriyle süslüdür. Çatıyı tutan 12 sütun korent başlıklıdır. Baltalıkapı: Milas’tadır. Karyalılardan kalmadır. Sinuri Tapınağı: Milas yakınlarında Kalınağıl’dadır. M.Ö. 6. asırda yapılmıştır. Karyalıların taptıklarıSinuri için yapılmıştır. Aynı yerde bir kulenin yıkıntısı vardır. Bizanslılar bu tapınağı kiliseye çevirmişlerdir.

Akköprü: M.S. 3. asırda Romalılar tarafından yapılmıştır. Köyceğiz’e 33 km mesâfede 30 m yükseklikte 50 m uzunlukta târihî bir köprüdür. Ege’yi Akdeniz’e bağlayan tek köprüdür.

Müzeler:

Bodrum Müzesi: Dünyânın en zengin sualtı eserleri bulunan bu müzede. Karyalılara âit zengin eserler de vardır. Müze Miken Salonu, Sualtı eserleri Bölümü ve Karya Salonu olarak üç bölümden ibârettir. Fethiye Arkeolojik Müzesi: Bu müzede Lidya, Roma Bizans ve Osmanlı devrine âit eserler sergilenir. Milas Müzesi: Eski eserler sergilenir. Letoun Müzesi.

Mesire yerleri:

Muğla ilinin Akdeniz ve Ege denizlerinde 1114 km uzunlukta kıyısı vardır.ÊBu kıyılar dünyânın en girintili ve çıkıntılı kıyıları olup, dantel veya oya gibi işlenmiş olan bu kıyılarda irili ufaklı yüzlerce koy, körfez, burun, adacık ve Bodrum, Fethiye, Marmaris ve Güllük limanları bulunur. Muğla tabiî güzellikler bakımından en güzel illerimizden biridir. Sayılamayacak kadar tabiî güzelliklerinden bâzıları şunlardır:

Günlük Ormanları: Fethiye ileMarmaris arasında “günlük” ağaçlarından meyana gelen bu ormanın dünyada diğer bir eşi Kaliforniya’da olup, Türkiye’dekiler dünyânın en güzelidir. Bu ormanlarda dolaşmak zevkli ve sıhhata faydalıdır. Çok güzel kokan “günlük” ağaçlarından elde edilen sığla yağı ilâç ve parfüm sanâyiinde kullanılır.

Ula Kapuzu: Ula ilçesinin 2 km yakınında 500 m yükseklikte bir tepedir. Buradan deniz ufkunun ve bilhassa akşam güneşinin batışının (gurubun) seyrine doyum olmaz.

Sakar Tepesi: Muğla-Marmaris yolu üzerinde Muğla’ya 18 km mesâfededir. 550 m yükseklikteki bu tepeden Gökova Körfezinin, yemyeşil ormanın, masmavi denizin, kenarları okaliptüs ağaçları ile süslü kıvrım kıvrım akan derelerin, çiçek dolu yamaçların, çayırların ve köylerin manzarası târif edilemeyecek kadar güzeldir. Bu manzaraları seyredenler hayran kalmaktadır.

Gökova Körfezi: Dünyâda bir eşi bulunmayan bu körfezin kıyıları orman ve meyve bahçeleri ile sanki dantel gibi örülmüştür. Kıyıları, yusyuvarlak ve pembe kumlarla kaplı kumsalları, güzel adacıkları ve fevkalâde güzel manzarası ile Muğla’nın ve dünyânın en güzel köşelerinden biridir. Kadral Adası ayrıca kendine has güzelliğe sâhiptir.

Ölü Deniz Belceğiz: Fethiye’ye 12 km mesâfede kuytu ve gizli bir liman özelliğindedir. Gemiler için emin bir sığınaktır. Kenarları şahane bir dinlenme yeridir. Deniz berraktır. 45 metre derinlikteki dip çok net olarak görülür. Deniz avcılığı için müsâittir. Yatların ölü denize girmesi yasaktır. Bu tedbir burasının kirlenmesini önlemek içindir. Ölü Denizin güzelliğini anlatacak kelime bulmak zordur. Bu kapalı koyda mavinin yeşile, yeşilin kum beyazına dönüştüğü sular, denizin içine kadar inen çamlar insanda garip hisler meydana getirir.

Kelebekler Vâdisi: Kıdırak Plaj Parkının güneyinde, Kötürümsu Koyunun iç kısmındadır. Vâdide bahar aylarında rengârenk binlerce kelebek görülür.

Gedova Adası: Köyceğiz Gölünün ortasında ormanlarla kaplı bir adadır. Küçük iskelesi, plaj ve bungalov tipi evleriyle güzel bir dinlenme yeridir.

Dalyan: Köyceğiz Gölünü denize bağlayan tabiî kanalın orta kısmındadır. İskele, gazino ve lokantası vardır. Yakınında târihî harâbeler, kanalın denize döküldüğü yerde Gökbeli ismi verilen yerde 100 m genişliğinde kumsal vardır. Kumsalın yanından yükselen dağların ve kıyıların manzarası çok güzeldir.

Gümbet: Bodrum’a 2 km mesâfededir. Plajın kumu çok incedir. Su sığdır.

Karaağa: Bodrum Limanına 5 km mesâfededir. Fok Mağarası ve Güzellik Ilıcası meşhurdur. Fok Mağarası romatizma hastalığına iyi gelir.

Bardakçı Köyü: Bodrum yakınındadır. Küçük bir plajı tatlı bir su kaynağı vardır. Mitolojilerde geçen Salmakis Çeşmesinden akan su budur.

Kara Toprak: Turgut Reis veya Karabağ diye de bilinir. Bodrum’a 22 km mesâfededir. Plajı ince kumludur. Kamp ve mesire yeridir. Turgut Reis’in doğduğu yerdir. Anıtı vardır.

Gümüşlük: Bodrum’a 24 km mesâfededir.

Demir: Torba kıyılarının yanında İkiz Adaların karşısında deniz ve kumu nefis bir koydur.

Torba Kıyıları: Bodrum’a 9 km mesâfededir. Balçık Koyu adı verilen bu yer balık avcılığı için çok uygundur.

Paşalimanı: Volkanik bir bölge olan bu yerden limana bakılınca, çevredeki adalarla burasının sulara gömülmüş bir krater ağzını andırdığı görülür.

Bodrum: Sayısız tabiî güzellikleri bünyesinde taşıyan bir ilçedir. Her yeri eşsiz güzelliklerle oya gibi işlenmiş kıyıları tabiî kumsallarla doludur.

Marmaris: Âdeta bir dantel gibi işlenmiş koyların süslediği Marmaris çok güzel bir ilçedir. Dünyâda eşi sâdece Kaliforniya’da bulunan “Günlük Ormanı” bu ilçededir. Denizaltı avcılığı, balıkçılık ve kara avcılığı çok zengindir. Sâhillerinde laos, mercan, barbunya, lüfer ve trançabalığı avlanır. Kara avcılığı ise tavşan, dağkeçisi, ayı, keklik ve çeşitli kuşlar bakımından zengindir. Ege’nin Akdeniz adalarından turist gelen (uğrak kapısı) olan Marmaris’in her yanı deniz, yeşillik ve kumsallarla örtülüdür. Amos Bahçealtı: Marmaris’e 7 deniz mili mesâfededir. Karadan gitmek zordur. Rodos Şövalyelerinden kalma kale kalıntısı vardır. Günnücek Piknik yeri: Marmaris’e 2 km mesâfededir. Millî parktır. Günlük ağaçları ile süslüdür. Turunç: Marmaris’e 5 km mesâfede bir mesire ve deniz sporlarının yapıldığı yerdir. Aktaş: Piknik ve kamp yeridir. Marmaris’e 3 km mesâfededir. Gölenye Piknik Yeri: Marmaris’e 7 km mesâfededir. Yolu düzgündür. Ordugâh: Marmaris’e 4 km mesâfede güzel bir yerdir. Alkaya Mağarası: Marmaris yakınındadır. Görülmeye değer bir yerdir.

Milas: Bafa Gölü krater ve göller ile Güllük Plajı sakin ve şahane manzaralı bir yerdir. Turistik tesisleri vardır. Ören Plajı balıkçılığı ile meşhurdur.

Datça: İlçe bir yarımadanın ortasındadır. İlçede 5 dönümlük belediye parkı, parkın etrafında Roma devri eserleri vardır. Burgaz, Gebekum, Karaincir, Palamut, Tekir ve Kargı dinlenme yerleridir.

Gökova: Muğla-Marmaris yolu üzerinde Muğla’ya 30 km, Ula’ya 19 km, Marmaris’e 25 km mesâfededir. Gökova ve Sakar virajının manzarası çok şahanedir. Ayrıca Sedir Adası, Turnalı Koyu, Akbük Mal Deresi, Gelibolu Bük mesire yerleridir. Denizi ve kumu güzel olan bu koylar deniz avcılığına çok müsâittir.

Fethiye: Dağların denize kadar sokulduğu, çok güzel manzaralı kumsalların uzadığı Fethiye civarında 19 antik şehir harâbesi vardır.

Dağ, deniz, orman ve kumsalların kucaklaştığı Fethiye her yanı eşsiz tabiî güzelliklerle doludur. Körfezde irili ufaklı 14 ada vardır.

Şövalye Adası: İç körfezin ortasındadır. Turistik tesisleri vardır. Tersane ve Kızılada kamp piknik ve dinlenme yerleridir. Çalış Burnu: Fethiye’ye 6 km mesâfededir. Tabiî plajı 10 km’dir. Dirlik: Güzel bir kamp yeridir. Kadyanda (Üzümlü): Fethiye’ye 22 km mesâfede dinlenme ve mesire yeridir. Küçük Kargı: Fethiye-Muğla yolu üzerindedir. Tatlı içme suyu vardır. Fethiye’ye 21 km mesâfededir. Göçek Körfezi: Birçok adayla süslü olan bu körfez aynı zamanda krom ve manganez ihraç edilen bir limandır. Katrancı Koyu-Çamlıköy: Fethiye’ye 19 km uzaklıktadır. Kamp kurmak isteyen turistlerin tercih ettiği yerdir. Kumluova-Karadere: Fethiye’ye 75 km mesâfededir. Suyu ılık ve sığdır. Başlıca mesire yerleri; Dont ve Seki yaylaları, Değirmenbaşı, Karapınar, Çırpı (Aksızlar), Samanlık, Boncuklu, Deliktaş Koyu, Karaçulha, Eldirek, Patlangıç, Zorlar, Kayabaşı, Doğanlar, Bekçiler, Çaltılar, Çobanisa, Ceylan, Temel köydür.

Köyceğiz: 20-35 km’lik bir çevre içinde denizi, gölü, ormanları, dağları ve yaylaları iç içedir. Her çeşit spora ve dinlenmeye müsâittir. Dalyanı, gölüyle Köyceğiz eşsiz, bir sayfiye yeridir. Gölle deniz arasındaki dere (boğaz) balık bakımından çok zengindir. Türkiye’nin en iyi balık yumurtaları buradan elde edilir.

Sultaniye Köyü: Köyceğiz yakınındadır. Fevkalade göl plajları, şifâlı kaplıcaları ile tanınmıştır. Ağa Köyü: 800 m yüksekte ormanlarla çevrili güzel bir yerdir. Köyceğiz Gölü: 55 km2lik bir yüzölçümü vardır. Denizden 10 m yüksektedir. Çok dar bir boğazla Akdeniz’e bağlanır. Med ve cezirden faydalanarak balık avlanır. Kefal, levrek, çipura, pisi ve sazanbalığı yakalanır.

Befa Gölü: Balık bakımından zengin olduğu gibi güzel bir mesire yeridir. Yamaçları zeytin ağaçları, eflatun ve pembe renkli zakkum çiçekleri ve katır tırnakları etrafını süsler.

Kaplıca ve içmeler:

Muğla ili, şifâlı su kaynakları bakımından zengin sayılır. Fakat bu suların bir bölümünde yeterli kaynak yoktur. Bâzıları şunlardır:

Karaada Mâden Suyu: Bodrum sâhilinin sol tarafında Karaada’nın karşısındadır. Tedâvi ve konaklama tesisleri vardır. Kaplıcanın suyu banyo olarak; romatizmal hastalıklara, kırık-çıkıklardan sonraki mafsal yapışıklıklarına, kronik iltihaplı hastalıklara, kadın hastalıklarına, nefrit hastalıklarına faydalıdır.

Gebeler Ilıcası: Fethiye ilçesine 35 km uzaklıkta Gebeler köyündedir. Tedâvi ve konaklama tesisleri iptidai olup, gelenler çadır ve çardaklarda kalırlar. Kaplıcanın suyu içme olarak mîde-barsak, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarına; banyosu ise her türlü romatizmal ağrılara, nefrit ve deri hastalıklarına iyi gelir.

Sultaniye Kaplıcası: Köyceğiz Gölü kıyısındadır. Tedâvi ve konaklama tesisleri mevcut olan kaplıcanın suyu, içme olarak karaciğer, safra yolları ve barsak hastalıklarına, rûhî ve bedenî yorgunlukların giderilmesinde faydalıdır.

Bozhöyük Kaplıcası: Yatağan’a 6 km uzaklıkta Bozyakası köyündedir. Tesisleri mevcuttur. Kaplıcanın suyu; mîde, karaciğer, safra kesesi hastalıklarına, taşlı taşsız kronik kolesistike faydalıdır.

Muğla İsminin Anlamı

Birçok tabiî güzellikleri kendinde toplayan ilimiz. 
Deniz, göl, dağ ve ormanın içiçe bulunduğu; balı, balığı, kumsalları ve târihî zenginliğiyle şöhret yapan; ülkemizde en uzun deniz kıyısına sâhip olan Muğla; 36° 17’ ve 37° 33’ kuzey enlemleri ile 27° 13’ ve 29° 46’ doğu boylamları arasında yer alır. 
Doğudan Antalya, kuzeydoğudan Burdur ve Denizli, kuzeyden Aydın, güney ve batıdan Ege Denizi ile çevrilidir. Muğla’nın batısı Ege bölgesinde, doğusu Akdeniz bölgesinin Antalya bölümünde bulunur. 
Trafik numarası 48’dir.

Muğla bölgesini Selçuklu Türklerinin meşhur komutanlarından “Muğul Bey” Bizans’tan alarak fethetti. 
Bu kahraman ve yiğit komutanın hâtırası için bu bölgeye “Muğul İli” denildi. 
Zamanla bu kelime konuşulan halk dilinde “Muğla” olarak yerleşti. 
Türkiye’deki her şehrin ismini Lâtince ve Yunanca bir kelimeye dayandırmayı değişmeyen bir kaide olarak benimseyen Hıristiyan batılılar, Muğla isminin “Mobolla”, “Menos” ve “Myndus” kelimelerinden geldiğini iddiâ ederler. 
Muğla’nın Türkler tarafından fethinden önceki ismi “Alinda” idi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder